Türkçe’ye Guguk Kuşu ismiyle çevirilerek büyük bir isim
kaymasına neden olmuş olan bu film Jack Nicholson’un nasıl kariyer yaptığını
gözler önüne seren bir filmdir. Rolünü hakkıyla ve de fazlasıyla yerine getiren
Nicholson; bu film ile en iyi erkek oyuncu Oscar’ını kazanmıştır. 1962 yılında
Ken Kesey’in kaleme aldığı romandan uyarlanarak 1975 yılında sinemaseverlerin
beğenisine sunulmuştur.
Çekildiği yıl göz önüne alınırsa çekim açılarının kötülüğü
göz ardı edilebilir. Fakat; yönetmene
Oscar kazandıran bu film, konusuyla ön plana çıkmakta ve bir süre sonra çekim
açıları, bazı yönetmen hataları göz ardı edilebilmektedir.
Özgürlüğünün kısıtlanmasına katlanamayan insanlar ile gerçek
dünyanın tehlikelerinden, sorunlarından
kaçmak için özgürlüğünün kısıtlanmasına göz yuman insanların hikayesi
anlatılmıştır. İşlediği suç nedeniyle hapse düşen Jack Nicholson; daha hafif
şartlara sahip olduğu için deli hastanesine gitmeyi ister. Bu nedenle deli
taklidi yapar. Deli hastanesinde kendisini, özgürlüğünü bilerek terketmiş
insanların beklediği bir gruba liderlik ederken bulur. Grubundakileri
özgürleştirmek, onları gerçek dünyanın zevkleriyle tanıştırmak için baş hemşire
ile sürekli karşı kaşıya kalır. Sonradan zıtlaştığı bu insanın onun özgürlüğünü
de elinde bulundurduğunu öğrenir. Bunun üzerine kaçmaya karar verir ve kaçacağı
akşam en yakın arkadaşını dünya zevkelerinden biriyle tanıştırır ve kaçamaz.
Kaçma planı öğrenilir ve cezalandırılır. Böylelikle o da özgürlüğünün elinden
alındığından haberdar olmayan bir birey olarak kalır.
Filmde bazı insanların dünyanın acımasızlığından,
risklerinden, kaygılarından korkarak özgürlüklerini başkalarına teslim etmeleri
ve teslim edilen kişlilerinde aslında onları gerçek dünyaya karşı korkutarak
nasıl birer korku imparatorluğu kurdukları anlatılmıştır. Bu korku
imparatorluğu o kadar baskındır ki gerçek dünyayla yüzleşmekten korkan insanlar
kendi canlarına kıyabilmektedir.
Filmde korku imparatorluğunun başı olarak baş hemşire
çıkmaktadır karşımıza. Tüm izinler, yapılan etkinlikler onun iznine tabiidir.
Hatta oradakilerin özgürlüklerinin süresini, ne zaman özgür olabileceklerini o
belirlemektedir. Yaptığı terapiler ile insanların korkularıyla yüzleşmesini
sağlamayı hedeflerken onların daha fazla korkmalarını sağlamaktadır.Bu yüzden
oradaki birçok insan özgür olmaktan kaçınmakta ve kendilerini bu hemşirenin
ellerine bırakmaktan mutlu olmaktadır.
Jack Nicholson’ın hastaneye gelmesiyle işler değişir.
Tamamiyle özgür bir ruha sahip olan bu adam, diğerlerinden farklı olarak sadece
kendi özgürlüğünü değil diğerlerinin de özgürlüklerini, kendilerine güvenlerini
kazanmalarını sağlamaya çalışmaktadır. Başta acıma duygusuyla yaklaştığı bu
adamlara, zamanla kendi özgürlüğününde bağlı olduğunu düşünür ve onları
özgürleştirdikçe kendisinin daha da özgür olabileceğini düşünmeye başlar.
Onlara özgürlüğü, karar verme yetisine sahip olduklarını, hayatın sadece
orasıyla sınırla olmadığını, yaşadıkları dünyanın duvarlarının dışında da
rahatça yaşabildiklerini göstermeye çalışır. Bu yaptıklarıyla adeta diktatörler
tarafından idare edilen ülkelerdeki halkları özgürleştiren insanlardan bir
farkı yoktur.Diğer yandan başhemşirenin gücü elinde bulundurması; seçme
özgürlüğünün orada yaşayanlara tanınmamasını gözler önüne serer. Bir spor
müsabakası izlemek için yapılan oylamada başhemşirenin yaptıkları gerçektende
çok çarpıcıdır. İktidarda yer alanların oylamaları nasıl kendi lehlerine
çevirdiklerini, nasıl istedikleri seçimi kazanabildiklerini gösterir bu oylama.
Neyi oyladıklarının farkında bile olmayan insanlara oy hakkı tanınarak, sesini
yükseltmeyenlerin kendilerinden olduklarını varsayarak yaptıkları bu seçimleri
asla kaybetme şansları yoktur gücü elinde bulunduranların.
Çeşitli olaylarla özgürlük mücadelesi veren bir insanın,
baskıcı yönetime karşı gelişini gözler önüne semekte bu film. Korkların
üzerinde hakimiyetlerini ebedi kılan insanların gücü ellerinde bulundurmak için
yaşattıkları ve insanlar üzerinde kurdukları korku imparatorluğu bir akıl
hastanesi üzerinden anlatmakta. Ve hür ruha sahip insanların elbet bu ruhlarını
devam ettirecek birilerinin çıkacağını göstermektedir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder